Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | paralel bir şekilde | collaterally adv. |
General | paralel bir şekilde | parallel adv. |
General | paralel bir şekilde | parallelwise adv. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | bir tabağın tabanına paralel bir şekilde uzanan, süslü ve kabartılı kenarı | marie n. |
General | bir tabağın tabanına paralel bir şekilde uzanan, süslü ve kabartılı kenarı | marli n. |
Law | ||
Law | kanunlar ile paralel bir şekilde | clean adv. |
Medical | ||
Medical | karpuzun üzerindeki bantlara benzer şekilde midede paralel kırmızılıların oluşması ile karakterize bir mide oluşumu | watermelon stomach n. |
Geometry | ||
Geometry | katı bir cismin veya sıvının belirli bir düzleme paralel olacak şekilde hareket etmesi | two-dimensional motion n. |
Geometry | katı bir cismin veya sıvının belirli bir düzleme paralel olacak şekilde hareket etmesi | uniplanar motion n. |
Chemistry | ||
Chemistry | 180 derece döndürüldüğünde bir parçası diğerine paralel olacak şekilde ikiz yapısı olan | hemitropal adj. |
Botanic | ||
Botanic | bir yaprağın ucuna paralel ve yakın şekilde uzanan | marginal adj. |